Hakkımızda

Dünyanın en eski askeri bandosu unvanına sahip olan Mehter Takımı, Osmanlı İmparatorluğu’nun görkemli tarihinin en güçlü sembollerinden biridir. Kökleri, İslamiyet öncesi Türk devletlerinde görülen “tuğ bölüğü” geleneğine kadar uzanır. Hun ordularında askerî disiplinin bir parçası olarak yer alan bu gelenek, Osmanlı döneminde Yeniçeri Ocağı’na bağlı Mehteran Bölüğü şeklinde kurumsallaşmıştır.

Selçuklu Hükümdarı tarafından Osman Bey’e gönderilen davul, aslında “sen artık bu bölgenin liderisin” anlamı taşımış; böylece Osmanlı ordusunda davul ve tuğ taşımak bir görev hâline gelmiştir. Bu olay, tarihte ilk Osmanlı mehter bölüğünün kuruluşu olarak kabul edilir. Mehteran, seferlerde ordunun önünde yürüyen sancağı, devleti ve sultanlığı temsil ederdi.

Mehter takımının en önemli görevlerinden biri ordunun moralini yükseltmek ve savaşlarda cesareti arttırmaktı. Seferlerde ordunun en arkasında konumlanarak çaldıkları marşlarla askerlere güç, düşmana ise korku verirdi. Çaldıkları ritmik ve güçlü ezgiler savaş meydanlarında bir cesaret ve zafer sembolüne dönüşürdü. Bunun yanı sıra Mehteran, barış zamanlarında da sefir kabul törenleri ve devlet merasimlerinde görev alır, Osmanlı’nın kudretini müzikle temsil ederdi.

Takımda boru, zurna, kös, davul, çevgan, mehter düdüğü ve zil gibi birçok müzik aleti bulunurdu. Her enstrümanın sayısı eşit tutulur, topluluğun müzikal ahengiyle Osmanlı musikisinin ruhu yaşatılırdı. Mehteran’ın lideri “Emiri Alem” adı verilen kişiydi. Emir-i Alem, bölükler arası tüm değişiklik ve faaliyetleri yönetir, ordunun müzikal düzeninden sorumlu olurdu. Takımda yer alan müzisyenler dönemin en yetenekli sanatçılarıydı ve elçi peşrevi, alay peşrevi, hünkâr peşrevi gibi farklı marş türleri icra edilirdi.

Mehter takımının sembolleri, Osmanlı devletinin ruhunu yansıtır. Her icra öncesinde Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V), İmam Ali ve Hacı Bektaş-ı Veli anılarak dua edilirdi. Mehterin piri kabul edilen Hacı Bektaş-ı Veli, mehter kültürünün manevi rehberidir. Mehteran’ın üç temel sembolü; sancak, ocak ve zaferdir. Bu semboller, disiplin, inanç ve kahramanlıkla özdeşleşmiştir.

Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde günde beş vakit ezan vaktinden önce nevbet vurmak geleneği bulunurdu. Bu, sultanın ve devletin varlığının simgesiydi. Fatih Sultan Mehmet döneminde ise bu gelenek yalnızca ikindi vaktinde sürdürülmeye devam etti. Mehteran, ordunun yürüyüş temposunu belirler, cesaretin sesi olur, Osmanlı’nın ihtişamını tüm dünyaya ilan ederdi.

Bugün Mehter Takımı, yalnızca tarihî bir miras değil; aynı zamanda Türk kültürünün, milli ruhun ve kahramanlık destanlarının yaşayan bir simgesidir. Her vuruşu, her zurnası, her marşıyla bir milletin tarih boyunca dimdik duruşunu temsil eder.

MİSYONUMUZ 

2003 Yılından Bugüne Kadar Sayısızca Tüm Görevlerimizi , Müşterilerimizin Memnuniyeti , Beğeni ve Takdiri çerçevesinde 

Kaliteli ve Profosyonel Kadromuzla Hatasız , Kusursuz ve Başarılı bir şekilde icra Etmiş bulunmaktayız

VİZYONUMUZ 

Kısmet Olursa , İmkanlarımız Elverdiğince Daha Nice Görevlerimizde Yer almak ve Görevlerimizi Başarılı ve Hatasız Bir Şekilde İcra Etmektir